Kayıtlar

Ekim, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Tebliğ-2

Yorgun hayaller, ruhlar, bedenler Huzur gecenin karanlığında Mehtabın ateşinde saklı Keninden korkar ademoğlu Gizemi içinde barındırıyor Saklanıyor belki kendinden Kutu açılmadı Belki de kutu, kutunun içinde Ya da kuytu da saklıdır bütün gerçek Hayatı zülm ederek geçecek Unutma! Barışta Savaşta gerçekleşecek Söyleyene bak garibim kafeste Biz özgür müyüz ki? Pirim Cihana hapsolmuş emanet bedenin Değeri mi var? Çürümüş kemiğin Mesut isen dünya sana güzel Hala it dalaşında ismi lüzumsuz devletler Vahiy indirdi, taş yağdırdı Şuan mesai saatinde peygamber Ateşi yanmayan ocaktan bi'haber İnsanın değeri kefeni kadar Görünen o ki size dünya bile dar Bu ne hırs, bu ne öfke İnan yetiyor, bir güzel kelime... A. Taha Okumuş 2019

Hayat Risalesi

sanki, hayati bir yerde, memat olmuşum. bekliyorum gömülmeyi ve de sahibimi. yalan sözlerle yazılmış olan -ki sahibimdir- hayat risalesi. eyvallah de geç, diyor bazen. içimdeki yalancı şair. yırtıp atsam hepsini geriye ne kalır? -bir ben, bir de acizane ruh- ve de hayat risalesi. M. Selman Özkul 31 Ekim 2019 / İstanbul

Ahir dağında mahsur

Ahir dağında mahsur, Yıldızlar üzerime yağacak gibi Farklı galaksilerin evlatları Beni izler mahsunca Bulutlar çekildi gökten Sahne mehtaba kaldı Bir ses duyarım da anlamam Serpiliyor sanki samanyolu Samanlığın üstüne Ağaçlar dans ediyor Poyrazlar ağıt yakıyor Siyaha boyandı gökyüzü Yanıp sönüyor yıldızlar Buğdaylar tüttürür bir maraş türküsü Sen melodilerin içinde kaybolan çiçek Kara deryadır üstümde olan Kara deryadan vapur kalkar Mehdi mi beklersin? İşte o sensin Kimse kurtarmaz seni Tek başına, Bir başına, Yalnızca Ahir dağında mahsur... A. Taha Okumuş 6 Haziran 2019 / Ahir Dağı Kahramanmaraş

Aşk Risaleleri

O aşılmaz olduğunu sandığımız kaybettiğimiz düşlerimizdeki resimlerde gözüküyor aşk risaleleri... bağırıyor sonsuzluğa kendince bayat ekmeğin aynasında bulabiliyor kendini aşk risaleleri... bazen eşsiz musıkiyle demleniyor arıyor düşlerini resimlerini çiziyor yeniden ve yenik aşk risaleleri... M. Selman Özkul Anısı hatırda yara... (Tarih yok)

Tebliğ

Geldik mi yine karşı karşıya, pencere aralığından gözlediğim Ben geldimde gitti bir can Onun emaneti, benim davam Hep aynı sanki ama bir başka yabancı gibi Müezzinde farklı okudu bugün Yoksa nizamın olmadığı o gün, bugün Ezeni ezan kılmalı Ezeli mücahadeleye sarılmalı Sen töre diye tutturusan eğer Hepsini başına çalmalı Anlamak zor, Anlatmak daha zor Gönül gözün iki gözün Ayna tutarsan görürsün Yahu ne işittin de ne söyleyeceksin Okudun okudun da, bak yazıyor kitapta "Sonra" Rabbinin sesini işitti İsa Sen başla kendini duymaya, dinlersen o da Direnmek haykırmak mıdır her zaman? Suskunluk en büyük devrimdir çoğu zaman Bir bitiremedin saya saya şartlarını Kalıba da döktün ya şu yüce tanrıyı Ne han duvarları kaldı, ne de dört yanındaki yüksek kaleler Herkes bu sessiz sömürüye kandı İsyan da bu sistemin bir parçası Yazarken anlamaya çalıştığım bu dizelerde Bazı kahramanlar vardır şu zillet cihanda Sırf onların hatrına dönüyor bu dünya Beli bü...

Kandil gibi yanamadık acizim

Yudumluyorum aşkın şarabından Bu gece kadehlere sığmıyorsun Tattım ben zamanında her acıdan Ne zaman konuşsam sen susuyorsun Bırakmadın bana benden bir parça Kalpteki aşkım ağzımda tütüyor Sen gittin ya umutlar paramparça Ağzımda tüten kalbimde sönüyor Geçirdin ruhuma tırnaklarını Bir adım atsam daha da acıyor Hayalim de senin pençelerinde Düşlere dalmak istesem kanıyor Kapladı içimi kasvet, ahuzar Geceler boyunca yanar kandilim Saçlarımı okşayan ılık rüzgar Kandil gibi yanamadık acizim. A. Taha Okumuş 10 Ocak 2019 / Kahramanmaraş